26 Ekim 2014 Pazar

ŞEHİRLERİN KARDEŞLİĞİNDE İSLAM ETKİSİ: KAHRAMANMARAŞ VE TRABZON ÖRNEĞİ

“Kendinize Allah yolunda kardeşler edinin; çünkü onlar dünya için de, ahiret için de lâzımdır.” Hz. Ali

Esas itibariyle modern bir kavram olmayan “kardeş şehir” olgusu modern belediyeciliğinin olmazsa olmazları arasında yer almakta ve bu kavrama sosyo-politik açıdan küresel çapta değer atfedilmektedir. Günümüzde dünya genelinde pek çok belediye farklı belediyeler ile kardeşlik ve işbirliği anlaşmaları imzalamakta ve bunu bir övünç kaynağı olarak lanse etmektedir. Yerel yönetimleri geliştirmek, yerel yönetimler aracılığıyla toplumlar arasında barış ve kardeşliği geliştirmek, çevre kaynaklarının daha iyi kullanılması için yerel düzeyde işbirliği yapmak, yerel yönetimler arasında bilgi ve deneyim paylaşımını sağlamak gibi amaçlar taşıyan şehirlerin kardeşliği, küreselleşmenin hızla devam ettiği günümüz dünyasında sosyo-ekonomik bütünleşmenin önemli ayaklarından birisi olma özelliği taşımaktadır. Her ne kadar modern bir kavram olarak değerlendirilse de, şehirlerin kardeşliği esas itibariyle uzun bir tarihi geçmişe ve temele dayanmaktadır. Kardeş şehir kavramı İslam medeniyeti ile de ciddi bir uygulama alanına sahip olmuştur. İslam tarihine göz atıldığı zaman Ensar-Muhacir kardeşliği ile başlayıp, kabilelerin, şehir halklarının kardeşliğinin desteklendiği görülecektir. Osmanlı döneminde de bu uygulama devam ettirilmiş, Avrupa’dan Japonya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada kardeşlik kültürü yaşatılmaya çalışılmıştır.

Yazımıza Hz. Ali’nin sözüyle başlamanın anlamlı olacağını düşündük. Nitekim Anadolu halkının kardeşlik olgusuna neden bu kadar önem verdiğini anlayabilmek adına bu söz bize rehber olacaktır. Kardeşlik, daha doğrusu Kahramanmaraş ve Trabzon örneğinde olduğu gibi şehirlerin kardeşliği bize göre politik, ekonomik ve benzeri sonuçlar barındırmasından ziyade toplumun sosyo-kültürel yapısını ortaya koyduğu için önem arz etmektedir. Burada bahsettiğimiz kardeşlik kavramı yalnızca materyalist temelleri olan, bir takım çıkar ilişkilerini içeren modern bir kavram değildir. Ortak bir kültürün etrafında birleşen, dili, dini, inancı, tarihi, kısacası yaşayışı benzerlik gösteren, hatta neredeyse bir olan insanların birbirlerine duydukları saygı, sevgi, bağlılık, yani bütün ilişkileridir kardeşlik. Bizim bu yazımızda önem vereceğimiz husus dindir; zira tarihte birçok kez şahit olunduğu gibi Kahramanmaraş ve Trabzon örneğinde de kardeşlik tohumlarının atılışı, din temeline, İslam’a dayanmaktadır.

İslam dininin en önemli özelliği insanı temel alan bir felsefeye sahip olmasıdır. Aliya İzzetbegoviç’in de belirttiği gibi bazı ideoloji ve din anlayışlarına göre sadece ruh vardır, materyalizme göre ise sadece beden; işte İslam bu ikisini sentezleyip temeline insanı yerleştiriyor. Odak noktası insan olan İslam, kardeşlik olgusuna ayrı bir önem vermiştir. Kur’an’da ve hadislerde bu konu özellikle vurgulanmaktadır. İslam peygamberi Hz. Muhammed’in yaşantısına bakıldığı zaman insanların kardeşliğine katkıda bulunmak için onlar hakkında hüsnü zanda bulunmasından onlarla selamlaşmasına kadar kardeşliği pekiştirici birçok davranışa sahip olduğu görülür. Kardeşlik konusu Kur’an ayetlerinde ve hadislerde geniş olarak ele alınmıştır. İslam’ın kardeşliğe olan bakış açısını anlamak konunun rahatlıkla anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Trabzon ve Kahramanmaraş’ın kardeşlik serüvenine bu iki şehrin tarihlerine kısaca göz atarak başlayalım.

Maraş, Hititler döneminde gerçek manada bir şehir haline gelmiştir. Şehir Anadolu’da kurulan birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunlar; Asurlular, Persler, Makedonyalılar, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu' dur. Hz. Ömer döneminde Halid bin Velid komutasındaki İslam orduları bu kadim şehri İslam Devleti'nin toprakları arasına katmıştır.  Daha sonra tekrar Bizans eline geçen şehir Sufyan bin Avf komutasındaki İslam orduları tarafından tekrar fethedilmiştir. Bu dönemde Maraş (o zamanki adıyla Mer'aş) Diyarbakır, Urfa gibi şehirlerle beraber İslam'ın Anadolu topraklarına yayılmasında bir üs görevi görmüştür. Sınır bir bölgede bulunduğu için sık sık el değiştiren şehir asıl önemini Türk-İslam devletleri döneminde kazanmıştır. Selçuklulardan sonra Dulkadiroğulları Beyliği'ne başkentlik yapmıştır. 1515 yılında Turnadağ Savaşı’nda Yavuz Sultan Selim şehri Osmanlı İmparatorluğu'na bağlamıştır.

Trabzon'un İyonyalılar’ın kurduğu koloni şehirlerinden birisi olduğu yaygın görüştür. Şehir daha sonra sırasıyla Persler, Makedonyalılar, Pontus Devleti, Büyük Roma İmparatorluğu, Bizans Devleti ve Kommenos Devleti’nin egemenliği altına girmiştir. Şehre Müslümanlar çeşitli akınlarda bulunmuşlarsa da başarı elde edilememiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları arasına katılmıştır ve devletin önemli merkezlerinden birisi olmuştur, zira şehzadelerin devlet için yetiştirildiği sancak şehirlerindendir.

Kahramanmaraş ve Trabzon'un kardeşlik manasında ilk ilişkileri Osmanlı’nın Trabzon’u fethettiği dönemde ortaya çıkmaktadır. Şehir yüzyıllarca diğer devletlere bağlı kaldığından İslam dininin öğretilmesi ve irşad faaliyetleri için buraya Maraş'tan 1550’li yıllarda âlimler getirilip yerleştirilmiştir. Maraş'tan gelen ulema buranın İslamlaştırılması konusunda kısa zamanda başarılı olmuştur, hatta buradaki üst düzey Hıristiyan din adamlarını bile İslam'ı kabul etmeye ikna etmişlerdir. Şakir Şevket’in Trabzon Tarihi’nde belirttiğine göre ise “Fetihten 200 sene sonra, yani 1661 yılına kadar, bölgede Müslümanlaşma sağlanamadığı hâlde, Maraş ulemasından bir zat, Bayburt yoluyla Trabzon civarına gelerek, yörenin en saygın Papazlarını bile hidayete erdirme başarısı göstermiştir.” Tarih konusunda çeşitli fikirler ortaya atılmış olsa da kesin olan Maraş’tan bölgeye yerleştirilen ulemanın Trabzon ve çevresinin İslamlaştırılması konusunda başarı gösterdiğidir.

Zamanında Trabzon ve çevresine yerleştirilen Maraşlı aileler günümüze kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Dolayısıyla bugün Kahramanmaraş’ta ve Trabzon’da aynı kökten aileler vardır. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar bu ailelerin özellikle Kahramanmaraş merkezde ve Trabzon’un Of ilçesinde yaşadıklarını göstermektedir. Kahramanmaraş’taki Saçaklızadeler ve Of’taki Fındıkoğulları bu ailelere örnek gösterilebilir. Nitekim Saçaklızade ailesi yukarıda belirttiğimiz üzere Trabzon’a yerleştirilen ailelerden biridir.

Kahramanmaraş ve Trabzon’un kardeşliğine katkı sunan bir diğer etken de, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in şehzadeliği döneminde Trabzon’da bulunması ve anne tarafından Maraş’taki Dulkadiroğulları Beyiliği ile akrabalığının bulunmasıdır. Annesi bir rivayete göre Alaüddevle Bozkurt Bey’in kızı Gülbahar Hatun, bir rivayete göre ise yine Alaüüddevle Bozkurt Bey’in kızı Ayşe Hatun’dur. Kesin olan annesinin Dulkadirouğlları beyinin kızı olduğudur ve bu, iki şehir arasındaki bağları güçlendirmiştir.

Maraş ve Trabzon arasındaki kardeşlik cumhuriyet döneminde de süregelmiştir; iki şehir en işlek caddelerini bu kardeşliği taçlandırmak adına birbirlerinin adlarıyla adlandırmışlardır. Trabzon’daki Maraş ve Kahramanmaraş’taki Trabzon caddeleri bu iki şehrin en önemli caddeleri, hatta bir bakıma simgeleridir. Yine Maraş’tan göç eden âlimlerin Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Maraşlı Köyü’nü kurdukları bilinmektedir.

Japon edebiyatçı Yasunari Kawabata’nın Kardan Ülke romanında “İnsanlar birbirlerinden beton duvarlarla ayrılmış bulunuyorlar ve bu duvarlar herhangi bir sevgi cereyanına mani oluyor.” diye tasvir ettiği bir dünyada Anadolu insanı kardeş olabilmek, kardeş kalabilmek, tabiri caizse ‘kardeşliği yaşayabilmek’ için en değerli şeylerinden bile vazgeçebileceğini ortaya koymuştur. Kahramanmaraş ve Trabzon Anadolu’nun dört bir köşesinde yüzyıllardır süregelen kardeşliğin bir bakıma sembolüdür. Bu iki kadim şehrin kardeşliği temelini İslam’dan ve İslami bir devlet yönetimi anlayışından almıştır ve farklı yaklaşımların da katkısıyla günümüze kadar devam etmiştir.  

Kaynakça

Aliya İzzetbegoviç, Doğu ve Batı Arasında İslam, Nehir Yayınları, İstanbul, 1987
Ejder Okumuş, Evliya Çelebi’nin Gözüyle Kahramanmaraş ve Çevresi, Ark Kitapları, İstanbul, 2013
Haşim Albayrak, Kahramanmaraş-Trabzon Kardeşlik Köprüsü ve Saçaklızadeler, Babıali Yayıncılık, İstanbul, 2009
Şakir Şevket, Trabzon Tarihi, Trabzon Belediyesi Kültür Yayınları, Trabzon, 2001
Yasunari Kawabata, Snow Country, Penguin Classics, Londra, 2011
___
İlk olarak şu adreste yayımlandı: http://tabutmag.com/icerik-arsivi/tarih/sehirlerin-kardesliginde-islam-etkisi-kahramanmaras-ve-trabzon-ornegi.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DIŞ POLİTİKADA REALİST DÖNÜŞÜM

Arap Baharı, başlangıcından itibaren Türk dış politikasının temel meselelerinden biri oldu. Türkiye gerek Suriye ve Irak ile paylaştığı ...