“Kendinize Allah yolunda kardeşler edinin; çünkü onlar dünya için de, ahiret için de lâzımdır.” Hz. Ali
Esas itibariyle modern bir kavram
olmayan “kardeş şehir” olgusu modern belediyeciliğinin olmazsa olmazları
arasında yer almakta ve bu kavrama sosyo-politik açıdan küresel çapta değer
atfedilmektedir. Günümüzde dünya genelinde pek çok belediye farklı belediyeler
ile kardeşlik ve işbirliği anlaşmaları imzalamakta ve bunu bir övünç kaynağı
olarak lanse etmektedir. Yerel yönetimleri geliştirmek, yerel yönetimler
aracılığıyla toplumlar arasında barış ve kardeşliği geliştirmek, çevre
kaynaklarının daha iyi kullanılması için yerel düzeyde işbirliği yapmak, yerel
yönetimler arasında bilgi ve deneyim paylaşımını sağlamak gibi amaçlar taşıyan
şehirlerin kardeşliği, küreselleşmenin hızla devam ettiği günümüz dünyasında
sosyo-ekonomik bütünleşmenin önemli ayaklarından birisi olma özelliği
taşımaktadır. Her ne kadar modern bir kavram olarak değerlendirilse de,
şehirlerin kardeşliği esas itibariyle uzun bir tarihi geçmişe ve temele
dayanmaktadır. Kardeş şehir kavramı İslam medeniyeti ile de ciddi bir uygulama
alanına sahip olmuştur. İslam tarihine göz atıldığı zaman Ensar-Muhacir
kardeşliği ile başlayıp, kabilelerin, şehir halklarının kardeşliğinin
desteklendiği görülecektir. Osmanlı döneminde de bu uygulama devam ettirilmiş,
Avrupa’dan Japonya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada kardeşlik kültürü
yaşatılmaya çalışılmıştır.
Yazımıza Hz. Ali’nin sözüyle
başlamanın anlamlı olacağını düşündük. Nitekim Anadolu halkının kardeşlik
olgusuna neden bu kadar önem verdiğini anlayabilmek adına bu söz bize rehber
olacaktır. Kardeşlik, daha doğrusu Kahramanmaraş ve Trabzon örneğinde olduğu
gibi şehirlerin kardeşliği bize göre politik, ekonomik ve benzeri sonuçlar
barındırmasından ziyade toplumun sosyo-kültürel yapısını ortaya koyduğu için
önem arz etmektedir. Burada bahsettiğimiz kardeşlik kavramı yalnızca materyalist
temelleri olan, bir takım çıkar ilişkilerini içeren modern bir kavram değildir.
Ortak bir kültürün etrafında birleşen, dili, dini, inancı, tarihi, kısacası
yaşayışı benzerlik gösteren, hatta neredeyse bir olan insanların birbirlerine
duydukları saygı, sevgi, bağlılık, yani bütün ilişkileridir kardeşlik. Bizim bu
yazımızda önem vereceğimiz husus dindir; zira tarihte birçok kez şahit olunduğu
gibi Kahramanmaraş ve Trabzon örneğinde de kardeşlik tohumlarının atılışı, din
temeline, İslam’a dayanmaktadır.
İslam dininin en
önemli özelliği insanı temel alan bir felsefeye sahip olmasıdır. Aliya İzzetbegoviç’in
de belirttiği gibi bazı ideoloji ve din anlayışlarına göre sadece ruh vardır,
materyalizme göre ise sadece beden; işte İslam bu ikisini sentezleyip temeline
insanı yerleştiriyor. Odak noktası insan olan İslam, kardeşlik olgusuna ayrı
bir önem vermiştir. Kur’an’da ve hadislerde bu konu özellikle vurgulanmaktadır.
İslam peygamberi Hz. Muhammed’in yaşantısına bakıldığı zaman insanların
kardeşliğine katkıda bulunmak için onlar hakkında hüsnü zanda bulunmasından
onlarla selamlaşmasına kadar kardeşliği pekiştirici birçok davranışa sahip
olduğu görülür. Kardeşlik konusu Kur’an
ayetlerinde ve hadislerde geniş olarak ele alınmıştır. İslam’ın kardeşliğe olan
bakış açısını anlamak konunun rahatlıkla anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
Trabzon ve Kahramanmaraş’ın kardeşlik serüvenine bu iki şehrin tarihlerine
kısaca göz atarak başlayalım.
Maraş, Hititler döneminde gerçek
manada bir şehir haline gelmiştir. Şehir Anadolu’da kurulan birçok medeniyete
ev sahipliği yapmıştır. Bunlar; Asurlular, Persler, Makedonyalılar, Roma
İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu' dur. Hz. Ömer döneminde Halid bin Velid
komutasındaki İslam orduları bu kadim şehri İslam Devleti'nin toprakları
arasına katmıştır. Daha sonra tekrar
Bizans eline geçen şehir Sufyan bin Avf komutasındaki İslam orduları tarafından
tekrar fethedilmiştir. Bu dönemde Maraş (o zamanki adıyla Mer'aş) Diyarbakır,
Urfa gibi şehirlerle beraber İslam'ın Anadolu topraklarına yayılmasında bir üs
görevi görmüştür. Sınır bir bölgede bulunduğu için sık sık el değiştiren şehir
asıl önemini Türk-İslam devletleri döneminde kazanmıştır. Selçuklulardan sonra
Dulkadiroğulları Beyliği'ne başkentlik yapmıştır. 1515 yılında Turnadağ
Savaşı’nda Yavuz Sultan Selim şehri Osmanlı İmparatorluğu'na bağlamıştır.
Trabzon'un
İyonyalılar’ın kurduğu koloni şehirlerinden birisi olduğu yaygın görüştür.
Şehir daha sonra sırasıyla Persler, Makedonyalılar, Pontus Devleti, Büyük Roma
İmparatorluğu, Bizans Devleti ve Kommenos Devleti’nin egemenliği altına
girmiştir. Şehre Müslümanlar çeşitli akınlarda bulunmuşlarsa da başarı elde
edilememiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun
toprakları arasına katılmıştır ve devletin önemli merkezlerinden birisi
olmuştur, zira şehzadelerin devlet için yetiştirildiği sancak şehirlerindendir.
Kahramanmaraş
ve Trabzon'un kardeşlik manasında ilk ilişkileri Osmanlı’nın Trabzon’u
fethettiği dönemde ortaya çıkmaktadır. Şehir yüzyıllarca diğer devletlere bağlı
kaldığından İslam dininin öğretilmesi ve irşad faaliyetleri için buraya Maraş'tan
1550’li yıllarda âlimler getirilip yerleştirilmiştir. Maraş'tan gelen ulema
buranın İslamlaştırılması konusunda kısa zamanda başarılı olmuştur, hatta
buradaki üst düzey Hıristiyan din adamlarını bile İslam'ı kabul etmeye ikna
etmişlerdir. Şakir Şevket’in Trabzon
Tarihi’nde belirttiğine göre ise “Fetihten 200 sene sonra, yani 1661 yılına
kadar, bölgede Müslümanlaşma sağlanamadığı hâlde, Maraş ulemasından bir zat,
Bayburt yoluyla Trabzon civarına gelerek, yörenin en saygın Papazlarını bile
hidayete erdirme başarısı göstermiştir.” Tarih konusunda çeşitli fikirler
ortaya atılmış olsa da kesin olan Maraş’tan bölgeye yerleştirilen ulemanın
Trabzon ve çevresinin İslamlaştırılması konusunda başarı gösterdiğidir.
Zamanında
Trabzon ve çevresine yerleştirilen Maraşlı aileler günümüze kadar varlıklarını
sürdürmüşlerdir. Dolayısıyla bugün Kahramanmaraş’ta ve Trabzon’da aynı kökten aileler
vardır. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar bu ailelerin özellikle Kahramanmaraş
merkezde ve Trabzon’un Of ilçesinde yaşadıklarını göstermektedir. Kahramanmaraş’taki
Saçaklızadeler ve Of’taki Fındıkoğulları bu ailelere örnek gösterilebilir. Nitekim
Saçaklızade ailesi yukarıda belirttiğimiz üzere Trabzon’a yerleştirilen
ailelerden biridir.
Kahramanmaraş
ve Trabzon’un kardeşliğine katkı sunan bir diğer etken de, Osmanlı padişahı
Yavuz Sultan Selim’in şehzadeliği döneminde Trabzon’da bulunması ve anne
tarafından Maraş’taki Dulkadiroğulları Beyiliği ile akrabalığının bulunmasıdır.
Annesi bir rivayete göre Alaüddevle Bozkurt Bey’in kızı Gülbahar Hatun, bir
rivayete göre ise yine Alaüüddevle Bozkurt Bey’in kızı Ayşe Hatun’dur. Kesin
olan annesinin Dulkadirouğlları beyinin kızı olduğudur ve bu, iki şehir
arasındaki bağları güçlendirmiştir.
Maraş
ve Trabzon arasındaki kardeşlik cumhuriyet döneminde de süregelmiştir; iki
şehir en işlek caddelerini bu kardeşliği taçlandırmak adına birbirlerinin
adlarıyla adlandırmışlardır. Trabzon’daki Maraş ve Kahramanmaraş’taki Trabzon
caddeleri bu iki şehrin en önemli caddeleri, hatta bir bakıma simgeleridir.
Yine Maraş’tan göç eden âlimlerin Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Maraşlı
Köyü’nü kurdukları bilinmektedir.
Japon
edebiyatçı Yasunari Kawabata’nın Kardan
Ülke romanında “İnsanlar birbirlerinden beton duvarlarla ayrılmış bulunuyorlar
ve bu duvarlar herhangi bir sevgi cereyanına mani oluyor.” diye tasvir ettiği
bir dünyada Anadolu insanı kardeş olabilmek, kardeş kalabilmek, tabiri caizse
‘kardeşliği yaşayabilmek’ için en değerli şeylerinden bile vazgeçebileceğini
ortaya koymuştur. Kahramanmaraş ve Trabzon Anadolu’nun dört bir köşesinde
yüzyıllardır süregelen kardeşliğin bir bakıma sembolüdür. Bu iki kadim şehrin
kardeşliği temelini İslam’dan ve İslami bir devlet yönetimi anlayışından
almıştır ve farklı yaklaşımların da katkısıyla günümüze kadar devam etmiştir.
Kaynakça
Aliya
İzzetbegoviç, Doğu ve Batı Arasında İslam,
Nehir Yayınları, İstanbul, 1987
Ejder Okumuş, Evliya Çelebi’nin Gözüyle Kahramanmaraş ve Çevresi, Ark Kitapları, İstanbul, 2013
Haşim Albayrak, Kahramanmaraş-Trabzon Kardeşlik Köprüsü ve Saçaklızadeler, Babıali Yayıncılık, İstanbul, 2009
Şakir Şevket, Trabzon Tarihi, Trabzon Belediyesi Kültür Yayınları, Trabzon, 2001
Yasunari Kawabata, Snow Country, Penguin Classics, Londra, 2011
___
İlk olarak şu adreste yayımlandı: http://tabutmag.com/icerik-arsivi/tarih/sehirlerin-kardesliginde-islam-etkisi-kahramanmaras-ve-trabzon-ornegi.html
Ejder Okumuş, Evliya Çelebi’nin Gözüyle Kahramanmaraş ve Çevresi, Ark Kitapları, İstanbul, 2013
Haşim Albayrak, Kahramanmaraş-Trabzon Kardeşlik Köprüsü ve Saçaklızadeler, Babıali Yayıncılık, İstanbul, 2009
Şakir Şevket, Trabzon Tarihi, Trabzon Belediyesi Kültür Yayınları, Trabzon, 2001
Yasunari Kawabata, Snow Country, Penguin Classics, Londra, 2011
___
İlk olarak şu adreste yayımlandı: http://tabutmag.com/icerik-arsivi/tarih/sehirlerin-kardesliginde-islam-etkisi-kahramanmaras-ve-trabzon-ornegi.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder